İçeriğe geç

Örtük işlev nedir sosyoloji ?

Örtük İşlev Nedir? Sosyolojik Bir Bakış

Geçmişin izlerini sürerken, bugün ve yarını daha iyi anlayabilmek için bir tarihçi olarak her zaman şu soruyu sorarım: Toplumsal yapılar nasıl dönüştü ve bu dönüşümler bize ne anlatıyor? Sosyolojinin temel taşlarından biri olan “örtük işlev” kavramı, toplumsal yapıların her bir parçasının, görünür işlevlerinin ötesinde, toplumsal düzenin sürdürülmesine nasıl katkı sağladığını anlamamıza yardımcı olur. Bu, bir tarihçi için geçmişteki toplumsal değişimleri anlamak ve günümüzdeki dönüşüm süreçlerini kavrayabilmek adına kritik bir anahtardır.

Örtük işlev, belirli toplumsal normların, kurumların veya davranışların, doğrudan gözlemlenebilir veya amaçlanan bir işlevi yerine getirmesinin yanı sıra, toplumsal düzeni koruyan, bazen fark edilmeyen fakat vazgeçilmez roller üstlendiği bir kavramdır. Bu işlevler, toplumsal değişimlerle birlikte evrilir ve genellikle tarihsel süreçlerle bağlantılıdır. Toplumlar, bazen istemeden de olsa, bazı kurum veya uygulamalarla, doğrudan amaçladıkları sonuçları değil, dolaylı sonuçları elde ederler. Bu yazıda örtük işlevi, tarihsel süreçler, kırılma noktaları ve toplumsal dönüşümler bağlamında ele alacak, erkeklerin stratejik yaklaşımını ve kadınların topluluk odaklı bakış açılarını dengeleyeceğiz.

Örtük İşlevin Tarihsel Arka Planı

Örtük işlev, ilk olarak sosyolog ve antropologlar tarafından, toplumsal yapıların işleyişini anlamak için geliştirilmiştir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren, toplumsal kurumların ve yapısal ilişkilerin derinlemesine analiz edilmesi, sosyal bilimler için önemli bir kırılma noktasıydı. Durkheim gibi önemli sosyologlar, toplumları organik ve mekanik dayanışma üzerine inşa ettiklerini savundular ve bu toplumların, bazen görünür işlevlerin ötesinde, daha derin sosyal bağları ve gizli fonksiyonları barındırdığını belirttiler.

Durkheim’in “toplumsal bütünleşme” kuramı, insanların toplumsal düzeni sağlamak için bilinçli ya da bilinçsiz olarak toplulukla uyum içinde davranmaları gerektiğini ifade eder. Bununla birlikte, örneğin okul gibi toplumsal kurumlar, eğitim yoluyla belirli toplumsal normları aşılamakla kalmaz; aynı zamanda, bazen istenmeyen, ancak toplum için önemli olan örtük işlevlere de sahiptirler. Eğitim, yalnızca bireyleri bilgiyle donatmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal değerleri, normları ve davranışları da öğretir.

Bu noktada, tarihsel dönüşümlerle birlikte toplumsal yapının değişimi de göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, sanayi devrimi ve ardından gelen modernleşme süreçleri, toplumsal ilişkileri köklü bir biçimde dönüştürmüş, yeni toplumsal işlevler ve roller doğurmuştur. İş gücü, sınıf yapıları ve toplumsal hareketlilik, modern toplumların şekillenmesinde önemli birer kırılma noktasıdır.

Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı ve Kadınların Topluluk Odaklı Bakışı

Erkekler genellikle, toplumun işleyişine dair stratejik ve analitik bir yaklaşım benimserler. Erkeklerin toplumsal olaylara yaklaşımı genellikle daha bireyselci ve hedef odaklıdır. Toplumsal işlevler, çoğu zaman ekonomik kazanımlar, güç elde etme ve toplumsal statü ile ilişkilidir. Erkeklerin stratejik yaklaşımı, örtük işlevlerin belirli bir düzeyde, sistematik ve yapılandırılmış şekilde işlemesini sağlar. Ancak bu, bazen toplumsal normların ve değerlerin göz ardı edilmesine ya da yanlış anlaşılmasına da yol açabilir.

Kadınlar ise daha çok topluluk ve ilişki odaklı bir bakış açısına sahiptir. Kadınların toplumsal yaşamda daha çok bağ kurma, dayanışma ve toplumsal değerleri yaşatma gibi bir rol üstlendikleri gözlemlenir. Bu, erkeklerin genellikle görünür ve rasyonel işlevleri yerine getirme eğilimlerinin aksine, kadınların toplumda daha fazla örtük işlevi yerine getirdiklerini gösterir. Örneğin, ev içindeki roller, çocuk eğitimi ve toplumsal dayanışma kadınlar için toplumsal düzeni sürdüren önemli işlevlerdir. Bu durum, bazen toplumda daha az görünür olsalar da, kadınların toplumsal yapıyı sürdüren ve oluşturan temel figürler olduklarını ortaya koyar.

Tarihsel olarak baktığımızda, toplumsal işlevlerin cinsiyete dayalı farklılaşması, bazen örtük işlevlerin toplumsal düzenin sürdürülmesindeki rolünü anlamada eksikliklere neden olmuştur. Erkeklerin iş gücüne katılımı ve kadınların ev içindeki rollerinin birbirini tamamladığı toplumsal yapılar, tarihsel süreçlerde sürekli bir dönüşüm yaşamıştır. Toplumların evrimleşmesi, toplumsal cinsiyet rollerinin de değişmesine neden olmuş ve bu, örtük işlevlerin de yeniden şekillenmesine olanak sağlamıştır.

Toplumsal Dönüşüm ve Gelecek Perspektifleri

Günümüzde, toplumsal dönüşüm süreçleri, görünür işlevlerin ve örtük işlevlerin birbirine nasıl entegre olacağı sorusunu gündeme getirmektedir. Kadınların ve erkeklerin toplumsal yapıya dair farklı bakış açıları, tarihsel olarak birbirini besleyen bir etkileşim içinde şekillenmiştir. Toplumsal normlar, kültürel bağlar ve ilişkiler, geçmişten bugüne uzanan bir yolculukta, sürekli evrimleşen bir yapıyı temsil eder.

Erkeklerin stratejik ve analitik bakış açıları ile kadınların topluluk ve kültürel bağ odaklı bakış açıları, sosyal yapının sürdürülebilirliği açısından birbirini tamamlayan unsurlar olmuştur. Bu denge, toplumların toplumsal düzeni sürdürebilmesi ve değişen ihtiyaçlara uyum sağlaması açısından kritik bir rol oynamaktadır.

Geçmişin izlerini takip ederken, bugüne nasıl paralellikler kurabiliyoruz? Toplumsal yapılar ne ölçüde dönüşüm geçiriyor ve bu dönüşümün bizlere sunduğu örtük işlevler nelerdir? Bu soruları düşünerek, kendi toplumsal deneyimlerinizi de yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.

8 Yorum

  1. Gülseren Gülseren

    Yapısal işlevselcilik , sosyoloji ve diğer sosyal bilimlerde , bir toplumu oluşturan kurumların, ilişkilerin, rollerin ve normların her birinin bir amaca hizmet ettiğini ve her birinin diğerlerinin ve bir bütün olarak toplumun varlığını sürdürmesi için vazgeçilmez olduğunu savunan bir düşünce okulu. Açık fonksiyon , bir yapının “istenilen” ve kabul edilen” işlevlerini belirtirken, gizli fonksiyon “istenilmeyen” ve/veya “kabul edilmeyen” işlevlerini ifade eder.

    • admin admin

      Gülseren!

      Yorumlarınız yazının daha düzenli olmasını sağladı.

  2. Asil Asil

    Açık işlev, toplum üzerinde bilinçli ve kasıtlı olarak faydalı bir etki yaratmak üzere tasarlanan sosyal politikaların, süreçlerin veya eylemlerin amaçlanan işlevini ifade eder . İşlevselcilik, yapı ve toplumun işleyişi ile ilgilenir . İşlevselciler toplumu, varlığını devam ettirebilmesi için gereklilikleri yerine getirirken beraber işleyen, birbirine bağımlı birimlerin bütünlüğü olarak görürler. İnsanlar toplumun ihtiyaçlarını yerine getiren davranışlar ve roller içerisinde sosyalleşirler.

    • admin admin

      Asil! Sevgili dostum, sunduğunuz katkılar yazının gelişim sürecine doğrudan etki etti ve metni daha güçlü kıldı.

  3. Gülay Gülay

    Somutlaştırırsak; evlilik ritüelinin açık işlevi “cinselliğin toplumca onaylanması”; örtük işlevi ise ritüel esnasında karşıt cinslerin gizlice görüşerek müstakbel eş seçimini yapmaları ve aşk ilişkilerini geliştirmeleridir . Açık işlev, toplum üzerinde bilinçli ve kasıtlı olarak faydalı bir etki yaratmak üzere tasarlanan sosyal politikaların, süreçlerin veya eylemlerin amaçlanan işlevini ifade eder .

    • admin admin

      Gülay!

      Fikirleriniz metni daha sade hale getirdi.

  4. Cihan Cihan

    Toplumsal işlev, toplumun devamlılığına katkıda bulunan her türlü toplumsal düzenlemeyi (kurum, norm, uygulama vb.) ifade eder . İşlevselcilik, toplumu, bütünün işleyişini sağlamak için birlikte çalışan bileşen parçalarının oluşturduğu organik bir varlık olarak görür. 2023 Toplumsal işlev, toplumun devamlılığına katkıda bulunan her türlü toplumsal düzenlemeyi (kurum, norm, uygulama vb.) ifade eder .

    • admin admin

      Cihan! Katılmadığım yönler olsa da emeğiniz çok kıymetliydi, teşekkürler.

Gülay için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler
Sitemap
403 Forbidden

403

Forbidden

Access to this resource on the server is denied!